Varis Tedavisi

Bacaklarda cilt altındaki toplar damarların genişlemesi ve kıvrımlı şekil alması durumudur.

Çoğunlukla bacak derisi altında değişik çaplarda mavimsi kabarıklıklar şeklinde görülür. Diğer varis formları ise kılcal damar çatlamaları şeklinde görülebilmektedir. Yıllarca estetik olarak kişiyi rahatsız edip, ağrı yapmayabilir. Ancak zamanla ağrı şikayeti oluşabilir. Daha ileri dönemde bacaklarda şişme ve sonrasında kronijk toplardamar (venöz) yetmezliği gelişebilir.

Damarda travma sonrası durdurulması güç kanamalar olabileceği gibi kan pıhtısı oluşabilir. Daha ileri dönemde görevini yapamayan hastalıklı toplardamara bağlı basınç artışı nedeniyle ayak bileklerinde venöz ülser dediğimiz yaralar açılabilir.

Kimlerde Daha Sık Görülür ?

Sıklıkla kadınlarda ve özellikle 40 yaş civarında görülür. Erkeklerde ise daha çok 50 yaş ve öncesinde görülmektedir. Yaş cinsiyet yanında genetik yatkınlık obezite, şişmanlık, gebelik ve uzun süre ayakta durarak çalışmayı gerektiren işler bilinen diğer faktörleridir.

Ayrıca hormonal faktörler, menopoz dönemi, doğum kontrol hapı kullanımı, östrojen, progesteron içeren ilaç kullanımı  oluşumu arttırmaktadır.

Nasıl Oluşur ?

Bir çok etkenin bir araya gelmesi ile oluşmaya başlar. Mekanizma tam olarak bilinmemekle beraber ön planda toplardamar civarında zayıflık, basınç artışı gibi yapısal değişiklikler, genetik yatkınlık ve damar duvarının yapısını bozan etkenler biraraya geldiğinde oluşumu gereçekleşir.

Kabızlık, uzun süre ayakta ya da oturarak kalmayı gerektiren durumlar, sıkı kıyafetler, şişmanlık, gebelik gibi damarlarda basınç artışına neden olan durumlar varis oluşumuna katkıda bulunabilir. Ayrıca damar duvarını zayıflatan sigara, hormon hapı kullanımı, yaşlılık, genetik yatkınlık da gelişiminde etkilidir. Toplardamarlarda tıkanıklık yada pıhtı oluşması da varis gelişme olasılığını arttırmaktadır.

Hastalığın gelişiminde sıklıkla kapakçık yetmezliği altta yatan neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Kapakçıklıklar bozuk olduğu için bacaklarda yukarı gönderilen kan sürekli aşağıya doğru geri kaçar, bu durum reflü olarak ifade edilir. Reflü sonucunda bacakların alt kısımlarında basınç artışı oluşur ve yüksek basınç karşısında toplardamarlar genişler, kıvrılır ve oluşur. Bu nedenle oluşmasında en sık karşılaşılan durum kapakçık bozukluğu yada yetmezliğidir. Bu sorunu en sık görüldüğü bölge ise ayakbileği ile kasık arasında yer alan büyük safen toplardamarıdır.

Belirtileri ve Başlangıcı

Varis başlangıcı çeşitli nedenlerden olmaktadır ve buna bağlı olarak belirtileri kısa zamanda kendisini göstermeye başlamaktadır. Genişleyen damarların sebep olduğu hastalıklı damarlar vücut dışında belli olmaya başlamadan önce kaşıntıyla kendisini hissettirir. Kaşıntı beraberinde zamanla ayaklarda yanma, ısınma, ateş gibi belirtiler ortaya çıkar. Bunların sonrasında zaten hafif hafif cilt üzerinde belirmeye başlamıştır. Net bir şekilde ortaya çıktığı andan itibaren tüm ifade ettiğimiz bu belirtiler artık yakınmakta olduğunuz bir şikayete dönüşür. Uzun süre ayakta kalamaz ve yürüyemezsiniz. Çabuk yorulma hissiyle karşılaşırsınız. Dinlenseniz bile ayaklarınızdaki o yorgunluk hissi geçmeyecektir.

Köpük Skleroterapi Yöntemi ile Tedavi ?

Son yıllarda önemi giderek artan ve Skleroterapi adını verdiğimiz köpük tedavisi sayesinde sizleri kahır eden ağrılarınıza ve estetik problemlerinize ameliyatsız sadece 10 dakikada kurtulabilmeniz mümkündür. İğne tedavisi olarak bilinen bu uygulama problemi olan herkese rahatlıkla uygulanabilir.

Bu tedavi yönteminde yapılan şey; varisli damarlara ince bir iğne ile girerek sklerozan adını verdiğimiz damar kapatıcı bir niteliğe sahip olan bu ilacı köpük şeklinde enjekte etme işlemidir. Narkoz, bayıltma vb. herhangi bir cerrahi işlem uygulanmaz. Bir çeşit damar genişlemesidir. Dolayısıyla bu yöntemde el, ayak, bacak, baldır, genital bölge vb. tüm alanlar dahil damar genişlemesinin yaşandığı her bölgede uygulanabilir.

Köpük tedavisinde işlemin yapılacağı damarların muhakkak iğnelerin girebileceği büyüklükte olması gerekir ki ilaç damarın içine enjekte edilebilsin. Kılcal damar olarak tabir ettiğimiz küçük dereceliler için köpük tedavisi uygun değildir. Onlar için Lazer ve Radyo Frekans Uygulamaları tercih edilmektedir.

Ameliyatsız Tedavi Yöntemi

Hastaları artık gündelik hayatlarına ara vermeden ameliyatsız tedavi yöntemleriyle bu rahatsızlıktan kurtulması mümkün. İstanbul Bakırköy, Nişantaşı Kliniklerimiz de ücretsiz muayene olup Lazer,köpük,skleroterapi ve Radyofrekans (RF) yöntemiyle 5-10 dakikalık kısa tedavi süreçlerinde kurtulabiliyorsunuz.

Yeni nesil bir dizi uygulamayı bünyesinde barındıran Ameliyatsız Tedavi sayesinde eski usul ameliyat vb. uygulamalara ihtiyaç duymazsınız. Geçmişte yapılan uygulamalarda tedavi klasik ameliyatla yapılmakta olup son derece ciddi kesik ve dikişler, uzun iyileşme süresi ve hastalığın tekrarlaması durumları söz konusu olmaktadır.

Ameliyatsız Tedavinin Farkları

Başı bu hastalık ile dertte olan herkese adeta umut oldu. Ameliyatın külfetli aşamalarından korkan ve tedaviye yanaşmayan hastaların tedavi sürecini hızlandıracak olan ameliyatsız varis tedavisi ile ameliyatlı arasındaki farklara gelin hep beraber bakalım;

• Ameliyattan sonra bölgede iz kalması hastaların en büyük korkusudur. İz kalma endişesini ortadan kaldırmaktadır. Ameliyat ise her zaman iz kalma riskini taşır.
• Ameliyat olduktan sonra hastanın bir süre istirahat etmesi gerekir fakat ameliyatsız müdahaleden sonra aynı gün hayatınıza devam edebilirsiniz.
• Klinik ortamı yeterlidir. Fakat eski usulde ameliyathane koşullarının oluşturulması şarttır.
• Ameliyatlı tedavide hastaya acı hissetmemesi için anestezi uygulanır ve ek hastalıklar ameliyatın riskini çoğaltır. Ameliyatsız varis tedavisinde ise anesteziye ihtiyaç duyulmaz ve dolayısı ile ek hastalıklar sorun teşkil etmez.
• Her yaş grubunun sorunu olabilir. Ameliyat için belirli bir yaşı beklemek gerekir. Fakat ameliyatsız tedavide yaş sınırı yoktur.

Görüldüğü üzere ameliyatsız tedavinin, hastalığın tedavisinde birçok avantajlı yönü bulunmaktadır. Ameliyatsız yöntem için kliniğimizi günün her saati arayabilirsiniz.

Ameliyatsız  ve Ameliyatlı Tedavi Arasındaki Farklar

Tedavide Lazer Yöntemi

Yalnızca kılcal damarların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Ve cilt üzerinden uygulanmaktadır. Lazerle varis tedavisinde amaçlanan şey; hastalıklı genişlemiş damarların yüksek ısı ile büzüştürülerek bir çeşit tahribat yaratmaktır. Ancak başta da belirttiğimiz gibi sadece kılcal damarların tedavisinde başarı sağlamaktadır. Daha orta ve kalın diye nitelendirdiğimiz damarlar için yine kliniğimizde uygulanabilen Radyo Frekans ve köpük skleroterapi tedavisi olarak bilinen Skleroterapi kullanılmaktadır.

Türkiye’de ortalama 10 ile 15 yıllık bir geçmişe sahip olan lazer tedavisi pek çok hastalık için umut ışığı oldu. Lazer sayesinde zor ameliyatlarla gerçekleştirilen çok sayıda tedavi artık ameliyatsız yapılabiliyor. Lazer ilk çıktığı günden bu yana epilasyon, estetik, hemanjiom, basur vb. çok sayıda hastalıkta kullanıldı. Hepsinde de %100 başarı sağladı.

Radyo Frekans Yöntemi

Radyo frekansla varis tedavisi ise Türkiye’de lazerden çok daha öncesinde kullanılmaktaydı. Şimdi ise geliştirilen yeni radyo frekans uygulamaları tekrardan bu tedaviyi gözde bir hale getirdi. İşlem olarak lazerle hemen hemen aynı özelliklere sahip olan radyo frekansta tek fark radyo dalgalarının kullanılmasıdır. Lazerde cilt üzerine uygulanan ışınlar ısınmaya başlayarak tahrip ederken radyo frekansta ise cihazdan gönderilen radyo dalgaları cilt üzerinde ısınmaya başlayarak damarları tahrip etmektedir. Lazer uygulaması kılcal ve çok küçük seviyeli kullanılırken Radyo frekans ise orta ve büyük seviyeli varisler için tedavi sağlamaktadır.

Tedavi Fiyatları

Tedavi fiyatlarını öğrenebilmeniz için doktora görünmeniz şarttır. Yaşamakta olduğunuz sorununun hangi aşamada olduğunu ve size hangi tedavinin (skleroterapi, lazer, radyo frekans) daha uygun olacağının kararını ancak doktorlar verebilir. Dolayısıyla varis tedavisi fiyatları da buna göre şekillenecektir.

Üstelik tedaviye başlamadan önce hastalığınıza ilişkin mutlaka birkaç tetkik ve test istenmektedir. Doktor hem muayene hem de bu tetkikler ışığında nasıl bir yol izlemesi gerektiğine karar verecektir. Hangi yöntemin sizin için uygun olduğu, tedavinin ne kadar süreceği ve hangi aralıklarla seansların yapılacağı, tedavi süresince lazer, RF, köpük vb. uygulamanın ne seviyede uygulanacağı doktor tarafından belirlenecektir. Ve tüm bunlar tedavi fiyatları için etkileyici rol oynayacaktır.