Derin Ven Trombozu

İnsan vücudunda toplardamarlar derin ve yüzeysel toplardamar olarak ikiye ayrılmaktadır. Derin toplardamarlarda pıhtı oluşması durumu derin ven trombozu olarak adlandırılmaktadır. Sıklıkla bacaklardaki toplardamar içindeki kan akışını tamamen ya da kısmen engelleyebilir. Genellikle pıhtı tek taraflı kol ya da bacak toplardamarında ortaya çıkmaktadır. Pıhtı oluştuğunda hiçbir klinik belirti olmayabilir ya da şişlik, ağrı, kızarıklık gibi belirtiler olabilir.

Derin ven trombozundan şüphe edilen durumlarda öncelikle Doppler Ultrason tetkikleri ile toplardamarlar detaylı olarak değerlendirilir. Pıhtının bulunduğu yer ve genişliği net olarak tespit ettikten sonra tedavi planlanır.

Dvt‘nin geç dönemlerinde görülen komplikasyonları “Post-trombotik sendrom” başlığı altında toplanmaktadır. Pıhtı sonrası sendrom olarak türkçeleştirdiğimiz sendrom aylar yıllar içinde ilerleyen bir durumdur ve hastaların yaşam kalitesini bozmaktadır. Pıhtı yıllar içinde bir yandan erirken bir yandan da toplardamarın içindeki kapakçık yapısını bozmaktadır ve damar içinde yapışıklıklar oluşmaktadır. Bunun sonucunda bu hastalarda toplardamar yetmezliği yani kronik venöz yetmezliği oluşmaktadır. Klinik belirtileri arasında,

• Bacakta şişlik
• Deride kahverengi renk değişikliği
• Bacaklarda ağrı
• Ayak bölgesinde venöz ülser

oluşumu görülmektedir.

DVT Tedavisi

DVT Tedavisinde öncelik, pıhtının damar içinde daha yukarı seviyelere ilerlemesini önlenmesidir. Erken evrede pıhtıdan parça koparak Akciğere gitmesini önlemek, yeniden pıhtı oluşumunu azaltmak ve uzun dönemde toplardamar yetmezliği oluşmasını önlemek tedavideki amaçlarımızdır.

Mekaniko kimyasal katetler aracılığı ile pıhtı eritme (EKOS) sistemi de diğer bir tedavi yöntemi olup; kateter ile ultrasonik dalga verilerek ve eş zamanlı pıhtı eritici ilaç verilerek uygulanır.

Angiojet yönteminde ise kateter yardımıyla pıhtı içine sıvı püskürtülerek ve sonrasında pıhtının dışarı çekilmesi yöntemidir. Aynı anda pıhtı eritici ilaçta kullanılabilir.

Gerektiğinde damar yapısında bozulma, darlık durumlarında damar içine anjiyografi eşliğinde balon ve stent uygulanabilir.

DVT’den korunmak için; yürüyüş, koşma, yüzme gibi vücut kaslarının çalıştıran egzersizler önerilmektedir. Daha önce DVT geçiren hastalara yeniden DVT geçirmelerini önlemek amacıyla kan sulandırıcı ilaç ve toplardamar koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir. Uzun süre hareketsiz kalmaları gereken durumlarda kan sulandırıcı tedavi için mutlaka Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanına başvurulmalıdır.